Enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve müşteri odaklı mühendislik çözümleriyle dikkat çeken TMS Endüstriyel Soğutma Sistemleri, hem Türkiye’de hem de global pazarlarda büyüme yolunda emin adımlarla ilerliyor. Şirket, dijitalleşme ve yapay zekâ destekli teknolojileri ürünlerine entegre ederek sektörde fark yaratmayı hedefliyor.
Endüstriyel soğutma alanında 20 yılı aşkın tecrübesiyle sektörde önemli bir konuma sahip olan TMS Endüstriyel Soğutma Sistemleri, müşteri odaklı çözümleri ve mühendislik gücüyle öne çıkıyor.
Şirketin Pazarlama Müdürü Çiğdem Yılmazer ve Satış Müdürü Utku Gürler, TMS’nin marka konumlandırmasından global pazarlara açılım stratejilerine; sürdürülebilirlikten dijitalleşmeye, insan kaynağından yeni yatırımlara kadar birçok başlıkta sorularımızı yanıtladı.
Çiğdem Yılmazer ve Utku Gürler şirketin genel marka stratejisi ve vizyonuna ait soruları birlikte cevapladılar.
TMS Endüstriyel Soğutma Sistemleri’ni sektörde nasıl konumlandırıyorsunuz?
Çiğdem Yılmazer – Utku Gürler: TMS olarak endüstriyel soğutma sektöründe kendimizi, yüksek mühendislik gücünü müşteri odaklı çözümlerle birleştiren güvenilir bir iş ortağı olarak konumlandırıyoruz. Amacımız sadece ürün tedarikçisi olmak değil, aynı zamanda süreçleri analiz ederek müşterilerimize özel tasarlanmış, enerji verimli ve sürdürülebilir çözümler sunmak.
Hem Türkiye’de hem de global pazarda TMS Endüstriyel Soğutma Sistemleri’nin farklılaşan yönleri nelerdir? Önümüzdeki dönemde TMS’nin büyüme ve gelişim hedeflerini nasıl tanımlarsınız?
“TÜRKİYE’DEKİ MÜHENDİSLİK BİLGİ BİRİKİMİMİZİ GLOBAL STANDARTLARLA BİRLEŞTİRMEMİZ BİZİ FARKLILAŞTIRIYOR”
Çiğdem Yılmazer – Utku Gürler: Türkiye’deki mühendislik bilgi birikimimizi global standartlarla birleştirmemiz bizi farklılaştırıyor. Hızlı karar alma kabiliyeti, esnek üretim yapımız, satış sonrası güçlü destek hizmetlerimiz ve müşteriye özel çözümlerimiz öne çıkan yönlerimiz arasında.
Önümüzdeki dönemde TMS olarak hedefimiz, özellikle enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik alanında fark yaratan teknolojiler geliştirmek, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarlarındaki varlığımızı güçlendirmek ve yenilikçi ürünlerimizle global ölçekte daha görünür hale gelmek.
Pazarlama Müdürü Çiğdem Yılmazer pazarlama odaklı sorularımızı yanıtladı.
Endüstriyel soğutma sektöründe pazarlama iletişiminde en çok hangi mesajları öne çıkarıyorsunuz?
Çiğdem Yılmazer: Müşterilerimize verdiğimiz temel mesaj “güvenilirlik, verimlilik ve sürdürülebilirlik” üzerine kurulu. Ürünlerimiz sadece bugünün ihtiyaçlarını değil, geleceğin beklentilerini de karşılayacak şekilde tasarlanıyor.
Dijitalleşme ve yeni iletişim kanalları TMS Endüstriyel Soğutma Sistemleri’nin pazarlama stratejilerini nasıl şekillendiriyor?
Çiğdem Yılmazer: Dijitalleşme, müşterilerimizle daha hızlı, şeffaf ve etkili iletişim kurmamızı sağlıyor. Sosyal medya, dijital kampanyalar ve veri odaklı pazarlama yöntemleri sayesinde hem markamızın bilinirliğini artırıyor hem de müşteri deneyimini daha kişiselleştirilmiş hale getiriyoruz. Cihaz tasarım süreçlerimizde yapay zeka destekli tasarım programımızı kullanmaya ve geliştirmeye devam ediyoruz.
Sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği pazarlama söylemlerinizde nasıl yer buluyor?
Çiğdem Yılmazer: Sürdürülebilirlik, artık sadece bir pazarlama söylemi değil; tüm iş yapış biçimimizin merkezinde yer alıyor. İletişimlerimizde de karbon ayak izini azaltan, enerji verimli ve çevre dostu çözümlerimizi özellikle vurguluyoruz.
Marka bilinirliği ve müşteri bağlılığını artırmak adına hangi projeleri hayata geçiriyorsunuz?
Çiğdem Yılmazer: Sektörel fuarlarda ve teknik seminerlerde aktif rol alıyoruz, ayrıca dijital platformlarda teknik içerikler üreterek bilgi paylaşımına önem veriyoruz. Bunun yanında müşteri deneyimini artırmak için düzenli eğitim programları, referans projeler ve iş ortaklarımızla ortak etkinlikler düzenliyoruz.
Satiş Müdürü Utku Gürler ile satış stratejilerini değerlendirdik.
TMS Endüstriyel Soğutma Sistemleri’nin satış stratejilerinde hangi sektörler ve bölgeler öncelikli olarak hedefleniyor?
Utku Gürler: Öncelikli olarak metalurji, enerji, petrokimya, denizcilik ve tarım sektörlerine yoğunlaşıyoruz. Bölgesel olarak Türkiye’deki güçlü konumumuzu korurken, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarlarında büyümeyi hedefliyoruz.
Müşterilerin ihtiyaçlarını anlamak ve çözüm üretmek adına nasıl bir satış yaklaşımı benimsiyorsunuz?
Utku Gürler: Dinlemeyi merkezine alan, danışmanlık odaklı bir satış yaklaşımı benimsiyoruz. Her müşterimizin ihtiyacı farklı olduğundan, standart ürünler yerine onların süreçlerine uygun özelleştirilmiş çözümler geliştirmeyi önceliklendiriyoruz.
Global pazarlarda rekabet ederken Türk mühendislik gücünü nasıl konumlandırıyorsunuz?
Utku Gürler: Türk mühendisliği pratik, yenilikçi ve çözüm odaklı yapısıyla global pazarda ciddi bir rekabet avantajı sağlıyor. Biz de TMS olarak bu gücü uluslararası kalite standartları ve satış sonrası destekle birleştirerek konumlandırıyoruz.
Satış sonrası hizmetler ve müşteri memnuniyeti açısından TMS Endüstriyel Soğutma Sistemleri’nin sunduğu farklar nelerdir?
Utku Gürler: Müşterilerimizin yatırımlarını uzun vadeli güvence altına almak için güçlü bir satış sonrası hizmet ağı kurduk. Teknik destek, hızlı yedek parça temini ve 7/24 ulaşılabilir servis ekibimizle fark yaratıyoruz.
Sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve çevre dostu teknolojiler giderek önem kazanıyor. TMS Endüstriyel Soğutma Sistemleri bu trendleri ürün ve hizmetlerine nasıl yansıtıyor?
Çiğdem Yılmazer – Utku Gürler: Tüm ürünlerimizde enerji verimliliğini artıran teknolojiler kullanıyor, doğa dostu soğutucu akışkanlara yöneliyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızda çevresel etkisi düşük, uzun vadeli çözümler üretmeye odaklanıyoruz.
İklim değişikliği, enerji maliyetleri ve teknolojik dönüşüm sektörü nasıl etkiliyor?
Çiğdem Yılmazer – Utku Gürler: Enerji maliyetleri işletmelerin en kritik gündemlerinden biri haline geldi. Bu nedenle müşterilerimiz enerji verimliliğini sadece maliyet avantajı değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik stratejilerinin bir parçası olarak görüyor. Teknolojik dönüşüm ise sistemlerin daha akıllı, veriye dayalı ve otomasyona entegre şekilde yönetilmesini zorunlu kılıyor.
Yapay zeka, otomasyon ve IoT tabanlı çözümlerin endüstriyel soğutma sistemlerine entegrasyonu konusunda TMS Endüstriyel Soğutma Sistemleri’nin planları nelerdir?
Çiğdem Yılmazer – Utku Gürler: Akıllı izleme sistemleri, IoT tabanlı sensörler ve yapay zeka destekli veri analitiği çözümlerini ürünlerimize entegre etmeye başladık. Bu sayede müşterilerimize arıza öncesi bakım, uzaktan kontrol ve enerji optimizasyonu gibi katma değerli hizmetler sunmayı hedefliyoruz.
TMS Endüstriyel Soğutma Sistemleri’nin başarısında insan kaynağının rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çiğdem Yılmazer – Utku Gürler: TMS’nin en büyük gücü, alanında uzman ve motivasyonu yüksek insan kaynağıdır. Her yeni projede fark yaratan unsur, ekiplerimizin mühendislik bilgisi ve müşteri odaklı yaklaşımıdır.
Çalışan bağlılığı, eğitim ve gelişim konularında nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Çiğdem Yılmazer – Utku Gürler: Çalışanlarımızın kişisel ve profesyonel gelişimlerine yatırım yapıyoruz. Teknik eğitimler, liderlik programları ve motivasyon etkinlikleri ile bağlılığı artırıyor, uzun vadeli bir ekip kültürü oluşturuyoruz.
Kadınların mühendislik, satış ve pazarlama gibi alanlarda daha görünür olması için TMS’de hangi adımlar atılıyor?
Çiğdem Yılmazer – Utku Gürler: Kadın çalışanlarımızı teknik ve ticari alanlarda daha aktif kılacak projeleri destekliyoruz. Cinsiyet dengesi konusunda farkındalık yaratıyor ve kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer alması için fırsatlar sunuyoruz.
TMS’nin kısa vadede gündeminde olan yeni yatırımlar, ürünler veya projelerden bahsedebilir misiniz?
Çiğdem Yılmazer – Utku Gürler: Yeni nesil çevreci ve verimli soğutma sistemlerimizin lansmanını hazırlıyoruz. Ayrıca dijitalleşme odaklı projelerimiz ve uluslararası pazarlarda yeni iş ortaklıklarımız kısa vadeli gündemimizin merkezinde.
Müşterilerinize, sektöre ve iş ortaklarınıza bu röportaj vesilesiyle vermek istediğiniz mesaj nedir?
Çiğdem Yılmazer – Utku Gürler: TMS Endüstriyel Soğutma Sistemleri olarak amacımız sadece ürün satmak değil, birlikte değer üretmek. Bizim için her müşteri uzun vadeli bir iş ortağıdır. Sektörün geleceğini enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve inovasyon şekillendirecek ve biz de bu dönüşümün öncüsü olmaya devam edeceğiz.
